RİZE’de belediye tarafından kurulan Biyokütle Enerji Dönüşüm Tesisi’nde, çay lifi ve çöpleri, tarım ve hayvancılıkta kullanılmak üzere laboratuvar ortamında işlenerek odun sirkesine dönüştürüldü. Biyokatkı maddesi ile güçlendirilen sirkenin, ‘kahverengi kokarca’nın yayılım ve üremesini yok etme noktasında etkili olduğu belirlendi. Tesisten sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Abdulkadir Öksüz, “Kokarcalar üzerinde anında ölüm ve kaçırıcı bir etki gösteriyor” dedi.
Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ile kalite kaybına yol açan, fındık başta olmak üzere bahçelerde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü de kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı istilacı böceğe karşı başlatılan kimyasal ve biyolojik mücadeleler sürüyor. Doğu Karadeniz’de bahçeleri istila eden zararlıya karşı mücadele yürütülürken, Rize’de belediye tarafından kurulan Biyokütle Enerji Dönüşüm Tesisi’ndeki uzman ekipler de sürece katkı sunmak için çalışma başlattı. Tesiste, kuru çay üretiminin artığı olan çay lifi ve çöpleri, tarım ve hayvancılıkta kullanılmak üzere laboratuvar ortamında işlenerek odun sirkesine dönüştürüldü.
YÜZDE 100 ORGANİK
Biyokatkı maddesi ile güçlendirilen sirkenin, spreyli püskürtme yöntemiyle yapılan denemesinde, ‘kahverengi kokarca’nın yayılım ve üremesini yok etme noktasında etkili olduğu çıktı. Test aşamalarında sona gelinen sirkenin, istilacı türün yanı sıra tarım arazilerindeki haşereler üzerinde, kaçırıcı ve öldürücü etki gösterdiği gözlemlendi. Yüzde 100 organik olup, püskürtüldüğü alanda kalıntı bırakmayarak, doğada kendiliğinden kaybolmaya özelliği taşıyan ürünün, tamamlanacak çalışmalar ve ilgili bakanlık onayı sonrası tescillenerek piyasaya sürülmesi hedefleniyor.
‘EVDE KULLANILAN BİR SİRKE DEĞİLDİR’
Tesisten sorumlu Rize Belediye Başkan Yardımcısı Abdulkadir Öksüz, test aşamalarında sona gelindiğini belirterek “Bu sirke, evde kullanılan bir sirke değildir. Bu tamamen endüstriyel olarak tarım ve hayvancılıkta kullanılmak üzerine üretilen bir sirke. Bu sirkenin kullanım dozuna bağlı olarak ürünlerin gelişip filizlenmesi, kök gelişimine katkı sağlaması ile böcek gibi haşerelerin ürüne bulaşmasını engelleyecek ve var olan hastalıkların tedavi edilmesi yönünde etkili oluyor. 2 yılı aşkın süredir laboratuvar ve test aşamaları neredeyse tamamlandı. Bazı hocalarımız sahadaki çalışmalarını yaygın hale getirmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurumuzu yapıp, üretim izin belgemizi almak üzere son noktaya gelmiş bulunmaktayız” diye konuştu.
‘BİTKİ ÜZERİNDE KALICI BİR ETKİ BIRAKMIYOR’
Üretilen sirkenin kokarcalar üzerinde anında etki gösterdiğini aktaran Öksüz, “‘Çay lifli odun sirkesi’ dediğimiz bu ürüne biyoteknolojik bir katkı yaparak daha etkin hale getirdik. Kokarca üzerinde çok ciddi etkisi olduğunu gösterdik. Önümüzdeki günlerde gerekli izin belgeler alındıktan sonra üreticilerimiz artık rahat edip, kurtulabileceği bir sürece girmiş olacağız. Konsantre bir ürün üretiyoruz. Kullanıcılarımıza spreyleme yoluyla uygulamasını tavsiye ediyoruz. Kokarcalar üzerinde anında ölüm ve kaçırıcı bir etki gösteriyor. Ürünümüzün en güzel özelliği ise bitki üzerinde kalıcı bir etki bırakmayarak doğada da kirlilik oluşturmuyor” dedi.
